Hacamat Nedir?

Hacamat, deri altındaki birikmiş, damarda dolaşmayan, atıl kalmış, vücuda zararlı ve biriktiği noktada ilgili organa zarar veren pis kanın vücuttan dışarıya atılması işlemidir. Hacamat normal şartlarda damardan kan verme işlemi ile kıyaslanamaz. Kan verme işleminde vücudun kullandığı açık renkli temiz kan gider. Hacamatla alınan kan ise pıhtılaşmış, Jöle/Yoğurt kıvamında, tamamen pis ve zararlı kandır. Bu pelteleşmiş pis kan; kan özelliğini tamamen yitirmiş, vücudun artık ve kullanmadığı, damarda dolaşmayan, toksik maddeler içeren bir özelliktedir.

Hacamat Nasıl Yapılır?

Genellikle Mihcam Aleti ile veya Jiletle yapılır. Cam Şişeler ağrıyan bölgelere tutturulur.Şişeler yarım saat ağrıyan bölgede pis kanı toplar. Şişelerin yarım saat beklemesi sonucunda orası iyice uyuşur sonra şişeler çıkarılır ince ince jiletle kesikler atılır sonra şişeler tekrar çizik atılan yerlere takılır böylece vücuda zarar veren fazla ve pis kanlar o şişede toplanır. Jiletle atılan bu çizikler o kadar ince atılır ki yaraların üzerinde kabuk dahi oluşmaz yaralar bir günde iyileşir atardamar veya kılcal damarlara asla zarar vermez.

Deri hafifçe bir neşter ile çizilir ve üzerine ağzı geniş bir cam kavanoz [eskiden bu işlem için boynuz kullanılırmış] kapatılarak emici gücün etkisi oluşturulur ve kirli kan vücuttan çıkarılır. Bu yöntem vücudun değişik yerlerine uygulanılmakta ve hasta organa yakın yerler özellikle tercih edilmektedir. Örneğin Peygamber Efendimiz s.a.v. baş ağrısından dolayı alnının her iki yanından ,zehirlenmeden dolayı her iki omuz başı arasından ,topuğundaki bir incinmeden dolayı da ayağının üzerinden kan aldırmıştır. [Kaynak: E. Davud Tıp H. 3859. 3860, Tirmizi Tıp H. 2052, İ. Mace Tıp H. 3484. 3484]

İkinci kan aldırma yöntemi ise ön kolun üst kısmından girilerek direkt damardan alınmasıdır. Genel kan dolaşımından alınan bu kan derin vücut dokularındaki kirlenmiş kanın dışarıya çıkmasını sağlamaktadır. [Kaynak: E. Davud Tıp H. 3859. 3860, Tirmizi Tıp H. 2052, İ. Mace Tıp H. 3484. 3484]

Hacamat ile ilgili bir Hadis-i Şerifte

“Hacamat olmaya devam et! Ümmetine de hacamat olmalarını emret!”

(Tirmizi, Tıb, 12; İbn Mâce, Tıb, 20; Ahmed b. Hanbel, I, 354)

Hacamatın Faydaları

  • Unutkanlık, hafıza zayıflığı, alzheimer, depresyon, konsantrasyon eksikliği (Kitap okurken düşünceyi toplayıp okuduğunu anlamama. Gözler, kitaptaki yazıları okur; fakat kafa, başka hayal dünyasına gider ): Çocuk ve ergenlerde ve test sınavlarına hazırlananlarda sık rastlanır. Bu tür rahatsızlıkları genelde kulak arkası ve kafanın tam arka orta kısmından hacamat yapılır. Başlama noktalarını ve uygulama kombinasyonlarını iyi bilmek gerekir.
  • Kronik yorgunluk, çok uyku isteği, halsizlik: Sırttan, karaciğer arkası, kahil ve kalp arkasından uygulanır. Daha ilk tedavide gözle görülür bir ilerleme ve rahatlama hissedilir. Vücuda enerji gelir. kombinasyonlu olarak diğer akupunktur enerji hatları da uyarılmak sureti ile çok zinde ve dinamik bedene sahip ve olursunuz. Ayrıca metabolizma hızlanır. Yaşlanma belirtileri ve kırışıklıklar, asgari düzeye iner. Bu konuda uzman olmayanların uygulamaları, yetersiz kalabilir. Her haccam, bu uygulamaları ve kombinasyonları bilmeyebilir.
  • Tansiyon: Hangi noktadan yapılırsa yapılsın, yüksek tansiyon düşer ve dengelenir. Tedavi için en uygun bölge, kalp, kahil ve karaciğer bölgesidir. (Tansiyon için her zaman ilk başlangıç noktası yukarı nokta olmalıdır. Diyelim kafa sırt ve bacaktan hacamat olunacak. İlk kafa bölgesi halledilir sonra sırt bölgesine geçilir.)
  • Baş ağrısı, migren ve sinuzit: Kulak arkası, kahil, sırt ve omuz başlarından yapılan uygulanır.
  • Bel ve boyun fıtığı: Genelde ağrıyan bölgelerdeki pıhtılar temizlenir.Pıhtıların ve sinir sıkışması nerde olduğu anlaşılır. Tedaviye kuyruk sokumu üstü, sağ ve sol yanlardan başlanır. Bel fıtığı tedavisi, hacamatın en başarılı ve sık uygulandığı hastalıkların başında gelir. Mısır, Endonezya, ve İran’daki tıp fakültelerinde, hacamatla bel fıtığı tedavisi konusunda birçok araştırmalar yapılmıştır. Alının sonuçlar, çok etkileyici ve başarılıdır. Bu konuda kişisel tecrübelerimiz de aynı yöndedir.
  • Kemik erimesi, kireçlenme, mantar, romatizma, iltihaplı eklem romatizması (Romotoid artis): Karaciğer arkası, kahil ve ağrıyan bölgelere özellikle diz kapağı ve baldırın dış kısımlarına yapılan uygulamalar, çok faydalıdır. Ağrılar, hemen geçer. Ama seanslar halinde tecrübeli haccam yardımıyla 4-5 seansta daha güzel ve kalıcı sonuçlar alınır.
  • Hepatit B: karaciğer arkası, kalp arkası, sırttan ve omuz başlarından yapılır.
  • Böbrek rahatsızlıkları: Sırtın böbrek hizası, sağ ayak topuğu, sağ ve sol ayak üstü
  • Sedef, temre ve deri hastalıkları, kaşıntı, sivilce: Genelde zayıf immune bağışıklık sistemi olanlarda var olan deri hastalıklardır. Karaciğer arkası ve kahil en uygun başlangıç noktasıdır. Özellikle sedef ve variste %100 iyileşme garantisi yoktur; ama hiçbir yan etkisi de yoktur. Bunun yanında bir çok faydası vardır.
  • Kanda demir, vitamin eksikliği, kanda yağlanma, şeker ve kolesterol: Bu alanda hiçbir bilimsel araştırmaya rastlamadık. Sadece kişisel tecrübelerimiz, şeker ve kolestrol rahatsızlığı ile gelenlere Hacamattan önce ve sonra ölçtürmesini istedik. Hacamattan önce yüksek çıkan kolesterol veya şeker değerleri, hacamattan hemen sonra değişmekte, 3 veya 4 seanslık bir hacamat tedavisinden sonra normale dönüşmektedir. Elimizdeki veriler, sadece “hacamat tedavisi” yaptıranların beyanlarıdır. Bilimsel, yazılı bir kanıt yoktur.
  • Kalp rahatsızlıkları: Sırttan, kalp arkası ve kahil noktasından yapılır.
  • Karaciğer rahatsızlıkları, yüksek kolesterol: Sırtdan karaciğer arkası, kahil ve omuz yanlarından yapılır. Karaciğer arkasından yapılan hacamat, bu pıtıların bir çoğunu temizlemede son derece başarılıdır.
  • Gut, guatır, astım, nefes darlığı, bronşit: Ön kısımdan omuz başları, kalp arkası, ve kahilden yapılır.
  • Hormonal rahatsızlıklar, yavaş metabolizma, aşırı kilo: Kalp, karaciğer arkası ve sırttan mide ile bağırsak arkasına gelen noktalardan yapılır. Aşırı yiyenleri Hacamatla zayıflatamayız, Sadece hormonal bozukluktan dolayı aşırı kilolu olanlara yardımcı olur hacamat tedavisi, Bu konuda, www.hacamat.info sitesindeki “hacamat ve Zayıflama” adlı sayfaya göz atabilirsiniz.
  • Nefis hastalıkları, vesvese, şizofreni, panik atak vs, tik ve kekeleme: Sırttan kalp ve karaciğer arkası, kulak arkası ve kafa arkasındaki orta kısımdan uygulanır… Aşırı heyecanlı ve korkan kimselere uzun süren seanslar daha faydalı ve kesin sonuç verir. Depresif ilaç alanlarda daha ilk seansta çok büyük ve hissedilir bir rahatlama olur. Düzenli seanslardan sonra ilaç almalarına da gerek kalmayabilir. Tabiî ki buna doktor karar verir. Ama hasta da kendini bilir. (Ruh hastalığı diye bir şey yoktur. Rûh, hastalanmaz. Rûh, temiz ve paktır. Hasta olan, kişinin nefsidir)
  • Büyü: Kulak arkası, en temel başlangıç noktasıdır.
  • İktidarsızlık: Kuyruk sokumu ve omurilik orta noktalarına uygulanan tedavinin iyi geldiği tespit edilmiştir.
  • Çocuklarda altına ıslatma: Kulak arkası, kahil ve sırttan kuyruk sokumu üstünden uygulanır.
  • El ve ayak üşümesi: Bazı kimselerin el ve ayak parmakları, ister sıcak havada, ister soğuk havada daima çok üşür. Bu kişilerde el ve ayak parmakları, hep soğuktur, hiç ısınmaz. Bunun nedenini tam olarak bilmiyoruz. Ayrıca bu meşrep insanlarda diş hastalıkları daha erken yaşta başlayıp daha hızlı bir diş çürümesi olur. Kesin olmamakla beraber, sırttan, karaciğer arkası ve omuzdan yapılan hacamat, daha faydalı olur diye tecrübe ettik. Bu konuda hiç bir yerde bilimsel kaynak bulamadık.
  • Vertigilo, egzema ve alaca hastalığı, ürtiker, kurdeşen, dabaz, kaşıntı, cüzzam: Bu tip hastalıklar, dermatolojiyi ilgilendiren deri rahatsızlığı olarak algılansa da; hastalık, genelde bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde daha belirgindir. Bağışıklık sistemi zayıf olan bu kimselerde bu iki hastalığa daha sık rastlanır. Sırttan, karaciğer arkasından, kahilden ve omuz başlarından yapılan seans uygulamalar çok iyi sonuç verse de; %100 garanti hiç bir zaman yoktur. Bu hastalığa muzdarip olanlarda yine çok uyku ve zayıf bağışıklık sisteminden dolayı uykuya doyamama ya da uykudan yeterince faydalanama halleri, çok sık görülür. Fakat her hasta, belirli oranda fayda ve iyileşme görür. Halk dilinde “temre” denilen benzer kaşıntılı olan hastalık da benzer şekildedir.

Hacamat Ne Zaman Yapılır?

Hacamatın kesin bir tarihi bulunmamakla birlikte sünnet olan en faydalı günler hicrî ayların 17, 19 ve 21. günlerdir. İbni Sinâ El-Kanun fi’t-Tıb’ta çok acil durum yok ise hicri 25’inden sonra ve 5’inden önce hacamat yapılmamasını tavsiye eder.

Hacamatın en faydalı olduğu zaman hicri takvime göre 3 üncü haftada yapılanıdır. Bu dönemde ayın çekim gücü artar. Ayın kendi yörüngesi üzerindeki çeşitli konumlarına göre denizlerde, hatta karalarda ve atmosferde med ve cezir olaylarının meydana geldiği, bununda yeni ay ve dolunay dönemlerinde en yüksek seviyeye ulaştığı bilinmektedir. Günümüzde yapılan araştırmalarda bilim insanları ayın insan vücudu üzerinde benzer etkiler meydana getirdiğini, dolunay günlerinde vücuttaki hormon ve sıvı dengesinde değişmeler görüldüğü kadınlardaki doğum ve adet görme kanamalarının daha şiddetli olduğunu ortaya koymuştur.

Hacamat Nerede Yapılır?

Hangi araç ve metodla olursa olsun kan aldırma ile ilgili uygulamalar bir hekimin muayenesi ve tavsiyesi ile yapılmalıdır. Samimi, dürüst, işinin ehli uzman bir hacamatçıya yaptırılmalıdır. İradesi kuvvetli olmalıdır. Kullandığı malzemeler steril olmalıdır. Hacamatcının anatomi bilgisi iyi olmalıdır. Akapunktur noktalarını çok iyi bilmelidir.

Hacamat Vücudun Nerelerine Yapılır?

Hacamat sırasında kişinin rahatsızlığına göre hekim tarafından belirlenen bölgelerden yapılır. Bu bölgeler: Kafa arkası Şakak bölgesi Alın bölgesi Boyun bölgesi Omuzlar Kürek kemikleri arası Kulak alt kısmı, biraz arkaya doğru Kürek kemikleri altı Bel bölgesi (şikayete göre) Kuyruk sokumu Diz bölgesi Baldırların arka kısmı Ayak bileği bölgesi Topuk üstü bölge.

Hacamat tedavisiyle ilgili bilmeniz gerekenler

Peygamber Efendimizin s.a.v. unutulan sünneti olan hacamat ve sülük tedavisine neden yasaklar getirilmiş ve halkın unutması için çaba gösterilmiştir.

Birileri çıkıp tıpta yeri yok. Bilimle ilgisi yok. Batıl inanç demiştir bundan sonra da diyecektir. Halbuki aynı kişiler hıristiyanların ve yahudilerin ortaya attığı batıl inançları bilimsel olarak kabul edip sahiplenmekte, hayatlarında aynen tatbik etmektedirler.

Hacamat tedavisi bugün bütün dünyanın ilgisini çekmektedir. Hacamat her hastalığa ilaç yazan modern tıp ve eczacılık endüstrisine tepkidir. Öyle ki; altı ay ilaç tedavisi ve fizyoterapiyle gelinecek noktaya hacamat tedavisiyle ulaşılabiliyor. Bu da devrin pazarlama tarzına uymuyor.

Sahibi yahudi olan ülkemizdeki ilaç firmalarından biri dönemin paşasına gider ve derki; Hacamat olduğu müddetçe biz ilaç satamayız. O yıllarda 1940-50 yılları ilaç firmalarının devleşmeye hızla büyümeye başladığı dönemdir. Paşa, hacamat yapana ve yaptırana zorluk çıkartır. Böylece sağlık açısından son derece faydalı olan bir tedavi unutulur.

Hz. Enes radıyallahu anh ;

Resulullah’ın sallallahü aleyhi ve sellem, boynunun iki tarafı ile iki omuzun arasından hacamat yaptırdığını bizlere bildirmektedir.

Sağlık sorunlarına çözüm bulamayanlar Peygamber Efendimiz sav’in sünneti hacamata yöneliyor. Hastalıklarından kurtulamayanlar çareyi hacamat yaptırmakta buluyor. Hacamat ve hacamat ile tedavi her geçen gün halk arasında yaygınlaşmaktadır. Hakkında birçok sahih hadis-i şerif olan tedaviyi ilmi ve işinin ehli kişiler her bölgede uygulamaktadır.

15-20 yıl öncesine kadar yaşlı insanlar hariç kimse hacamat nedir bilemez durumdaydı. Geçmiş haber mecralarında, gazetelerde, kitap ve dergilerde bu konu ile tek bir kağıt küpürü dahi yoktu. Büyük hekim İbni Sinâ’nın ABD’de ders kitabı olarak okutulan bizde bir dönem sağlık bakanlığının adını bile telafuz etmekten çekindiği El-Kanun fi’t-Tıb [tıbbın kanunu] adlı eserde de hacamat yaptırmanın faydaları pek çok yerde övülmüştür. Alternatif tıpta geniş bir yere sahip olan ve binlerce yıldır bir tedavi yöntemi olarak kullanılan hacamat ve sülük tedavisi Allah c.c.’ın izniyle hastalara şifa olmaktadır.

“Resulullah’ın başından ve iki omuzu arasından hacamat yaptırdığını ve “Kim bu kandan akıtırsa, herhangi bir hastalık için, bir başka ilâçla tedavi olmasa da zarar görmez.”

Ebû Dâvûd, Tıb 4; İbn Mâce, Tıb 21
Shares:
Show Comments (0)
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir