Allah Kuran’da şöyle buyurmaktadır:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ
Ey müminler! Oruç, sizden öncekilere olduğu gibi size de farz kılındı, umulur ki ‘Allah’tan sakınırsınız’
Kur’an 2:183
“Ey müminler! Oruç size farz kılındı”
Dilsel olarak, oruç için Arapça kelime (الصِّيامُ) bir şeyden kaçınmak anlamına gelir. İslam hukukunda kelime, özellikle yemekten, içmekten ve cinsel ilişkiden kasten kaçınmak anlamına gelir.
“senden öncekiler için olduğu gibi”
Bunun kastedildiği konusunda Müslüman alimler arasında üç görüş vardır:
- Kitap Ehli’ni kastetmektedir.
- Sadece Hıristiyanlara atıfta bulunur.
- Bütün [önceden vahyedilmiş] dinlerden insanları ifade eder.
Bizden öncekiler nasıl bizim gibi orucu farz kıldılar? Müslüman alimler arasında iki görüş vardır:
İlk Görüş
Oruçları, hüküm ve tarif bakımından bize benziyordu, ancak gün sayısı olarak değil. Sa’eed ibn Cübeyr dedi ki: “Onlardan biri yemekten önce uyursa, ertesi geceye kadar bir şey yemesi ve içmesi haram kılındı. [Ertesi gün oruç tutmaya niyet ederlerse] gece cinsel ilişkiye girmeleri de yasaklandı. Ancak Müslümanlara bu tür kurallar konusunda tavizler verildi.“
İkinci Görüş
Oruçları sadece gün sayısı bakımından bize benziyordu. Bunun ne anlama geldiği konusunda âlimler arasında iki görüş vardır:
İlki: İslam’ın başlangıcında her aydan üç gün oruç tutmak farzdı ve bizden öncekilere de bu farz kılınmıştı. Daha sonra Ramazan orucunun farz kılınmasıyla bu hüküm neshedildi. Bunu İbn Abbas ve Katade rivayet etmiştir. Bu, bu ayetin şu ayet tarafından neshedildiği anlamına gelir:
Ramazan ayı, Kur’an’ın insanlığa bir rehber olarak, açık hidayet delilleri ve ‘hak ile batılı birbirinden ayırma standardı’ ile indirildiği aydır. O halde kim bu ayda bulunursa oruç tutsun.
Kur’an 2:185
İkincisi: Hristiyanlara da farz kılınan Ramazan ayının kendisiydi. Belki de bu, yılın en sıcak döneminde meydana geldi ve bunu zor buldukları için onu kış ve yaz arasında bir döneme çevirdiler. Sonra fazladan 20 gün oruç tutarak bunun kefaretini ödediler. Eğer durum buysa, o zaman bu ayet sabittir ve neshedilmemiş demektir.
“böylece belki de Allah’tan sakınırsınız”
Bunun ne anlama geldiği konusunda iki görüş vardır:
İlki
Yani oruçluyken yeme, içme, cinsel ilişki gibi sana haram olan şeylerde belki Allah’a karşı gelmekten sakınırsın. Bu, Ebu Cafer el-Taberi tarafından söylendi.
İkincisi
Yani oruç, kişinin takvaya (Allah’tan korkmaya) dönmesi için bir sebep olabilir, çünkü oruç sırasında benlik yenilir, arzular kırılır, ve zevkten ayrılma [yani kişi açlıktan dolayı daha zayıf bir durumda olduğundan, takvanın özü olan günahlara düşmekten kaçınmak daha kolaydır]. Bu Az-Zajjaj tarafından söylendi.